6 Aralık 2021 Pazartesi

Gençlik Üzerine "Çamda bizim kozalakta"


Tarihin altın sayfalarından bize kalan miras, sinemizde bir ateş, demiri terbiye edenler, yurt için bozkırlarda yağız atlarını sürenler...


Pir-i Türkistan Yesevi'nin himmeti,

Dedem Korkutun sözü,

Şehitlerimin emaneti toprağım,

Ve her sabah beni selamlayan sancağım,


Adriyatik'ten, Balkanlara oradan Anadolu ve Kafkasya'ya ve Çin Seddi'ne kadar karış karış gönül coğrafyam...

Tarifsiz ve belki de delice yaşadığımız bu sevgi ve bize maya olup bizi ayakta tutan irademize harç olan bu sevda...

21. Yüzyılın dünyası, bana nasip olan ömür çizgisi,

Günümün dünyası, kaderimin alın yazısı, yeni nesiller doğuyor eski nesiller tecrübeleri ile dar-ı bekaya göç ediyor. Bize bıraktıkları mirasa sahip çıkan ve çıkmaya çalışan belkide çıkamayan biz... 

X ve Y derken karşımızda şimdi bir Z nesli, kimi tarihin altın sayfalarında geçmişin izlerini arıyor kimi ise tam tersi uçlarda teknoloji ile kendisini yapılandırıyor... 

Avantajlarla dolu bir yüzyıl, tuşlarla bize gelen nice bilgi ve birikim ile küçük bir ekranda gözlerimizin önünde 

Yinede olanaklar arasında kendini bulamayan kendinin farkında olmayan bir nesil, teknolojinin gereksiz olan ve faydasız olan her alanında kendini yok eden Türk gençleri...


Geçmişini bilmeyen, aramayan, ideali olmayan, hayal kurmayan, adım atamayan, fikri olmayan bir nesil degildir  düşlerimdeki gençlik... 


Yeni dünyaya düşmanlıkta değildir niyetim imkanlar arasında yine kendini bulamayan nesiledir şikayetim.  


Derdim, hayalim ve isteğim şudur ki yeni imkanlarla  donanmış teknoloji çağının  çocuklarının geçmişini bu imkanlarla en iyi şekilde öğrenmesi buna zaman ayırması öğrenmeye niyet etmesi....


 Madem tozlu sayfaları karıştırmanın zevkini, kitap kokusunu çoktan unuttuk 

 Ey gençlik 

Niyet et ve çık o saatlerini çalan sanal dünyadan geçmişinin adını yaz o bağlı olduğun tarayıcının sayfalarına...

Mete Handan, Alparslan'a, Ertuğrul'dan, Fatih'e ve daha nice içinde farkında olmadığın o gücün kaynağını oluşturan isimleri araştır ve kendine var...

Gönül coğrafyamızın diyarlarına hakim ol ve yola çık sırrı anla... 

Yola çıktığında göreceksin ki Oğuz Atanın Hayat Ağacı nasıl kök salmış şu dünyaya bitti dediklerinde o ağaç Osman'ın yüreğinde nasıl tekrardan can bulup tekrar cihanı sarmış 

Çamlar bitse de kozalaklar nasıl hayat bulmuş. Gör, şahit ol ve anla...

Kızılelma'nın izinde denizleri aşanlar, çağ açıp çağ kapatanlar, Güzel Nebi'nin izinde geçilmez çölleri diyarları aşanları...

Ve yine bitti dediklerinde can bulup bir karış toprağı terk etmeyen şüheda ile sana bu toprakları emanet bırakanları...

Göreceksin, şahit olacaksın 

Ve dar gelecek sana o zaman sınırlar içindeki gücü hissedeceksin kutlu rüyalar göreceksin, bir zamanlar sana burası sizin ebedi yurdunuz diyen Alparslan misali Kızılelma'ya hey Kızılelma'ya diyeceksin o kutlu ülkeyi o kutlu beraberliği ve birliği kuracağız seninle yeter ki sen niyet et.


Çok değil senden istediklerim sadece kendini bil, farkına var, 


Bilgi berekettir. Bu bereketle piş, yan ve çık yola asla unutma...


"Çamda bizim kozalakta"


Gürkan DANIK

26 Ağustos 2021 Perşembe

DÜNYANIN KALBİ ANADOLU'YA ANADOLU'DAN KIZILELMA'YA (KUTLU ZAFER MALAZGİRT)

 Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, 

Anadolu başlar, vatan olmaya... 

Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!! 



Sonda söyleyenecek o kutlu sözleri başta söyleyeceğim. Anadolu dünyanın kalbidir. Bu kalp sonsuza dek atacak ve bir an olsun durmayacak..


Kızılelma'mız baki varlığımız daim olacaktır.


Kadim tarihimizin en kutlu günü bugün; 950 yıl önce Anadolu kapılarını açan Sultan Alparslan ve kutlu neferi bizlere öyle bir vatan aldı ki ebediyen bizim olacak, 


Yerle gök şahit oldu. Ötelerden doğan güneş Türke yar oldu. Göğü çadır güneşi bayrak edenlerin kutlu sancağı dünya mazlumları üzerine gölge oldu. 



Anadolu topraklarında var oluşumuzdan bu zamana dek adaletin timsali olan şanlı ecdadımız Malazgirt Zaferi ile düşmanına sadece savaştaki hünerlerini değil yüreğinde taşımış olduğu merhametide göstermiştir. 


Sultan Alparaslan ve kutlu neferi gaza meydanında sadece düşmanı değil ümitsizliği ve imkansızlık kavramını da yenmiştir. Kendi ordusundan kat ve kat fazla olan bir selin karşısında Sultan Alparslan kadim Türk-İslam gelenekleri doğrultusunda ak kefenden kıyafetini giymiş atının kuyruğunu bağlamış ve yüreğimdeki sarsılmaz iman ile şanlı bir zafer kazanmıştır. Sancaktaki hilâli savaş meydanlarında çizerek kazandık diyen düşmanın hayallerini yıkmıştır 


Zaferin rehavetine kapılmadan yenilgiye uğrattığı komutan İmparator Romen Diyojen,  huzuruna çıkarılınca,   aralarında şu diyalog gerçekleşmiştir:

Alp Arslan: "Eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın?" Romanos: "Ya öldürürdüm ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarında gezdirtirdim." Alp Arslan: "Benim vereceğim ceza çok daha ağır. Seni affediyorum, ve serbest bırakıyorum." diyerek sadece Diyojene değil tüm dünyaya insanlık dersini vermiştir.


Anadolu'da Malazgirt Zaferi ile yeşillenen filiz gelecekte Osmanlı Imparatorluğu ile koca bir çınara döneceği günü beklemeye başladı. 


Yurt edindiğimiz kadim topraklar üzerinde vâkıf olduğumuz sırrımız sonsuzluğa dek yüreklerimiz de özünü korumaktadır. Özümüze dokunup benliğimize saldıranlar tarih boyunca var olduğu gibi aynı şer faaliyetleri yine kararlılıkla yürütmektedirler 


Anadolu coğrafyası dünyanın kalbidir. Dünya üzerinde bir sır kilimi serilse bu kilim dürülüp saklanır ve bu topraklarda kilitlenir. Gönül coğrafyamızdaki tüm zenginliklerin ve dünya tarihinin uygarlıklarının izleri bu topraklardadır.


Bereketli hilâl bu topraklardan geçer, sıcak denizler bu toprakları besler, Doğu Akdeniz'i Mavi Vatan'ı ve Istanbul'u dünya izler.


Asya ile Avrupa'yı bağlayan ülkemizin üzerinde son günlerde oynanan senaryolar her gün değişiklik gösteriyor yanıbaşımızda ve gönül coğrafyalarımızda yaşanan tüm karışıklıklar, iç savaşlar ve zulüm ile abad olup dünya zenginliklerini sömürenlerin hatıralarında hala Sultan Alparslan'ın keskin bakışları dün gibi durmaktadır. Bizlerinde en büyük görevi aynı bakışı ve dirayeti günümüzün yeni Romen Diyojenlerin üzerinden eksik etmemektir. 



Gönül coğrafyamızın her köşesine ulaşan kollarımız dünya mazlumlarını sarar


İşte bu yüzden Dünya yıkılsa Anadolu'ya sığar Anadolu yıkılsa dünya ne yapar

24 Temmuz 2021 Cumartesi

Gençlik Üzerine "Çamda bizim kozalakta"


 Tarihin altın sayfalarından bize kalan miras, sinemizde bir ateş, demiri terbiye edenler, yurt için bozkırlarda yağız atlarını sürenler...


Pir-i Türkistan Yesevi'nin himmeti,

Dedem Korkutun sözü,

Şehitlerimin emaneti toprağım,

Ve her sabah beni selamlayan sancağım,

Adriyatikten, Balkanlara ordan Anadolu ve Kafkasyaya ve Çin Seddine kadar karış karış gönül coğrafyam...


Tarifsiz ve belki de delice yaşadığımız bu sevgi ve bize maya olup bizi ayakta tutan irademize harç olan bu sevda...


21. Yüzyılın dünyası, bana nasip olan ömür çizgisi,

günümün dünyası, kaderimin alın yazısı, yeni nesiller doğuyor eski nesiller tecrübeleri ile dar-ı bekaya göç ediyor. Bize bıraktıkları mirasa sahip çıkan ve çıkmaya çalışan belkide çıkamayan biz... 



X ve Y derken karşımızda şimdi bir Z nesli, kimi tarihin altın sayfalarında geçmişin izlerini arıyor kimi ise tam tersi uçlarda teknoloji ile kendisini yapılandırıyor... 


Avantajlarla dolu bir yüzyıl, tuşlarla bize gelen nice bilgi ve birikim ile küçük bir ekranda gözlerimizin önünde 


Yinede olanaklar arasında kendini bulamayan kendinin farkında olmayan bir nesil, teknolojinin gereksiz olan ve faydasız olan her alanında kendini yok eden Türk gençleri...


Geçmişini bilmeyen, aramayan, ideali olmayan, hayal kurmayan, adım atamayan, fikri olmayan bir nesil degildir  düşlerimdeki gençlik... 


Yeni dünyaya düşmanlıkta değildir niyetim imkanlar arasında yine kendini bulamayan nesiledir şikayetim.  


Derdim, hayalim ve isteğim şudur ki yeni imkanlarla  donanmış teknoloji çağının  çocuklarının geçmişini bu imkanlarla en iyi şekilde öğrenmesi buna zaman ayırması öğrenmeye niyet etmesi....


 Madem tozlu sayfaları karıştırmanın zevkini, kitap kokusunu çoktan unuttuk 

 

 Ey gençlik 

  

Niyet et ve çık o saatlerini çalan sanal dünyadan geçmişinin adını yaz o bağlı olduğun tarayıcının sayfalarına...


Mete Handan, Alparslana, Ertuğruldan, Fatihe ve daha nice içinde farkında olmadığın o gücün kaynağını oluşturan isimleri araştır ve kendine var...

  

Gönül coğrafyamızın diyarlarına hakim ol ve yola çık sırrı anla... 


Yola çıktığında göreceksin ki Oğuz Atanın Hayat Ağacı nasıl kök salmış şu dünyaya bitti dediklerinde o ağaç Osman'ın yüreğinde nasıl tekrardan can bulup tekrar cihanı sarmış 

Çamlar bitse de kozalaklar nasıl hayat bulmuş. Gör, şahit ol ve anla...


Kızılelma'nın izinde denizleri aşanlar, çağ açıp çağ kapatanlar, Güzel Nebi'nin izinde geçilmez çölleri diyarları aşanları...


Ve yine bitti dediklerinde can bulup bir karış toprağı terk etmeyen şüheda ile sana bu topraklari emanet bırakanları...


Göreceksin, şahit olacaksın 


Ve dar gelecek sana o zaman sınırlar içindeki gücü hissedeceksin kutlu rüyalar göreceksin, bir zamanlar sana burası sizin ebedi yurdunuz diyen Alparslan misali Kızılelmaya hey Kızılelmaya diyeceksin o kutlu ülkeyi o kutlu beraberliği ve birliği kuracağız seninle yeter ki sen niyet et.


Çok değil senden istediklerim sadece kendini bil, farkına var, 


Bilgi berekettir. Bu bereketle piş, yan ve çık yola asla unutma...


"Çamda bizim kozalakta"


Gürkan DANIK