23 Aralık 2017 Cumartesi

ULUSAL VARLIK FONLARININ KAYNAKLARI



Küresel dünyanın her geçen gün değişen ekonomik konjektüründe ülkelerde bu değişikliğe ayak uydurmaya çalışmaktadır. Finans sisteminde her geçen gün farklı uygulamalara şahit olmaktayız. Ülkeler hem kendi mevcut durumlarını hemde gelecek nesilleri için ekonomik birikim yapmakta ve bu birikimlerin sürekliliğini sağlamanın çabasını vermektedirler. Ülkelerin içinde bulundukları siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel şartlar zaman zaman söz konusu bu birikimlerin sağlanması için zorluk çıkarsada bazı enerji ve emtia zengini ülkelerin uyguladıkları yeni fonlar bu birikimleri desteklemektedir.
İngilizcede Bağımsız Varlık Fonları (Sovereign Wealth Funds) olarak kabul gören ulusal varlık fonları dünya finans sisteminin son günlerde en çok tartışılan konusu haline gelmiştir. Döviz rezervleri bakımından zengin olan ülkelerin söz konusu bu zenginliklerinin, resmi rezervlerin (Döviz,altın) dışında enerji, emtia, hisse senedi, bono ve tahvillerinden elde ettikleri kazanç fazlalıklarını avantajlı ve karlı bir şekilde kullanarak gelecek nesillerede sürdürülebilir kalkınma yolunda destek olmak için kurulan fonlara Ulusal Varlık Fonları (Sovereign Wealth Funds) denilmektedir.
Ülkelerin resmi rezervleri dışında meydana gelen birikimlerini değerlendirmeyi amaçlayan bu fonlardan beklenenler ülke ekonomisinde zaman zaman meydana gelebilecek ani şoklara ve konjektürel dalgalanmalara karşı olumsuz etkileri azaltmak istikrarlı bir işleyiş sağlayabilmek ve gelecek nesillere refah aktarımı sağlamaktır. Uluslararası Varlık Fonlarından beklenen bu faktörlerin gerçekleşebilmesi için söz konusu bu fonların varlıklarının getirilerde karşılaşılabilecek her türlü riskten yüksek olmasınada bağlıdır. 
Dünya genelinde 40’tan fazla ülkede yaklaşık 80’e yakın varlık fonu kurulmuştur. Bu fonların toplam büyüklüğü ise 7,5 trilyon dolara ulaşmış ve ilerleyen süreçlerde daha da artacağı beklenmektedir. Söz konusu fonların yapısı ise ağırlıklı olarak enerji kaynaklarından (petrol,doğal gaz) oluşturulmuşken, geri kalan fonlar ise ihracat fazlalığı ve finans piyasalarından elde edilen kazançlardan oluşturulmuştur.
Dünyada ki en büyük Uluslararası Varlık Fonlarına sahip ülkelerden kısaca bahsedecek olursak bu ülkelerin başında Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Norveç, Suudi Arabistan, Kuveyt, Singapur, Hong Kong, Katar, Kazakistan ve Rusya gelmektedir. Bu saydığımız ülkelerin kurmuş oldukları fonların bir kısmı petrol-gaz ürünlerine dayanırken bir kısmıda petrol dışı emtia, cari işlemler fazlalığı ve finans piyasalarından elde edilen fazlalıkların değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur.
1950’li yıllarda özellikle ani petrol geliri elde eden Körfez ülkelerinde uygulamaya koyulan varlık fonları daha sonra Asya ülkelerinde uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde ise 26 Ağustos 2016 tarihinde  Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. 50 Milyon TL sermayeli bir anonim şirket olarak kurulmuştur. Kuruluş aşamasında yapılan açıklamada ise sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek olarak açıklandı. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra gündeme yeniden gelen Türkiye Varlık Fonu, Türkiye’nin stratejik varlıklarını geliştirmek, değerlerini artırmak ve böylece ülkemizin öncelikli yatırımları için kaynak sağlamayı amaçlamayı misyon olarak belirlemiştir. Türkiye Varlık Fonuna 5 Şubat 2017 tarihli 29970 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2017/9756 sayılı karar ile birlikte özelleştirme kapsam ve programında bulunan varlıklar ve kuruluşlar Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. Bu kuruluşlar ise başlıca: Ziraat Bankası, Türksat, BOTAŞ, BİST, Eti Maden, Türk Hava Yolları, PTT, Çaykur, Boru hatlarının hazineye ait olan hisseleri ve Halk Bankası’nın özelleştirme içerisinde bulunan programları ve paylarıda bulunmaktadır.     
Ülkemizde yeni bir uygulama olması ile birlikte dünya finans sisteminde gün geçtikçe kendinden söz ettiren Ulusal Varlık Fonları ilerleyen ekonomik konjektürde ülkelerin hem birikim kaynağı, hemde olası risklere karşı uygulamaya koyacağı bir argüman haline gelmektedir. Yeni Dünyanın ekonomik düzeninde ülkeler kendi ekonomik alt yapılarını korumak, stratejik hamleler için kaynak sağlayabilmek ve gelecek nesil içinde sürdürülebilir kalkınmanın temelini atma doğrultunda bu fonların varlığı ve kullanımı ülkeler arasında gün geçtikçe daha da yaygınlaşacaktır.

Ulusal Varlık Fonu Tanım ve Kavram:
Uluslararası Varlık Fonlarının dünya finans sisteminde ki evrensel ismi İngilizceden gelme tabiri ile “Sovereign Wealth Fund” olarak geçmektedir. SWF’nin Türkçe’de anlamı ise  “Varlık Fonu” veya “Refah Yolu” anlamına gelmektedir. Uluslararası Varlık Fonları dünya ekonomi literatüründe ismi Sovereign Wealth Fund olarak geçse de şu zamana kadar kurulmuş olan uluslararası varlık fonları kuruluş amacı ve şekline göre şirket ve holding ismi de almaktadır.
Ulusal Varlık Fonları hakkında çalışma ve analiz yapan Egemen Servet Fonları Enstitüsü’nün (SWFI) varlık fonlarına yönelik tanımına göre geleneksel ödeme dengeleri ya da para politikası amaçları için para otoriteleri tarafından tutulan döviz varlıkları, geleneksel anlamda devlet teşebbüsleri (KİT’ler), devlet çalışanlarının emeklilik fonları ve kişilerin menfaati için yönetilen varlıklar olarak tanımlanmaktadır. [1]
Uluslararası Varlık Fonları’nın temel amacı her geçen gün değişen dünyanın finans sisteminde ülkelerin resmi rezervleri (döviz-altın) dışında enerji- emtia[2] ve finans sisteminde ki gelişmeler doğrultusunda elde etmiş olduğu kazançları verimli bir şekilde kullanabilmek, ekonomik konjektürde karşılaşılabilecek her türlü risk ve kriz ortamına karşı mevcut varlıklarını koruyabilmek ve bu mevcut kaynakların devamlılığını sağlayarak ileri ki nesillere sürdürülebilir kalkınma yolunda katkı sağlayabilmektir.
Devletler, ellerinde bulunan varlıkları yurt içinde veya yurt dışında, ülke ekonomisine katkı sağlaması amacıyla uzun vadeli stratejik yatırım araçları olarak kullanmak­tadır.(Karag & Ko, 2016:8) Genellikle ülkelerin bütçe ve cari işlemlerden elde ettikleri fazlalıkları değerlendirerek oluşturulan ulusal varlık fonları enerji-emtia mallarına yönelik olabileceği gibi farklı finansal enstrümanlardan elde edilen kaynaklarla da oluşturulabilmektedir. Ulusal Varlık Fonlarının mevcut rol ve uygulamalarını daha iyi bir şekilde anlayabilmek birçok ülke ekonomisine yardımcı olabilmektedir. İç politika çerçevelerini güçlendirmek ve endişeleri hafifletmek için UFV’lerle korumacı baskılar azaltılabilir. Ülkeler kurmuş oldukları bu fonlarla birlikte karşılaşabilecekleri iç ve dış şoklara yönelik önlemlerde alabilmektedir. Kısa vadede döviz kurlarında ve finansal piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmaların bertaraf edilmesi, tasarrufların arttırılması ile birlikte, uzun vadede ise alt yapı projelerini desteklemek ve kaynak sağlayabilmek içinde kullanabilmektedir. Türkiye’de kurulan Varlık Fonu’nun da en büyük amaçlarından biriside bu şekildedir.
Ulusal Varlık Fonlarının diğer fonlardan ayıran önemli bir özelliği vardır. Daha önceden ülkelerin kurmuş olduğu ve finans sisteminin alışkın olduğu mevcut fonlar bilinen anlamda yatırım fonları, hedge fonlar vb. diğer kolektif yatırımlardan ayıran özellik, varlık fonlarının sadece, bu fonların kaynak sağlayan ilgili devletin kontrolünde olmalarıdır.(Akbulak & Akbulak, 2008:238,239)
Ülkelerin birçoğu açık ekonomi prensibine sahip olduğu için ülkelerin mevcut ekonomik sistemi de UVF’lerin gelişimi ve yayılışına da katkı sağlamıştır. Özellikle tasarrufların uluslararası arenada dolanımı ile birlikte fon sahibi ülkelerin yaptıkları yatırımlar, yatırımların yapıldığı ülkelerin ekonomik gelişimine ve kalkınma düzeyine de katkı sağlamıştır. 2000’li yıllarla birlikte gelişmekte olan ülkelerin diğer ülkelere yaptıkları yatırımların hızının artması UFL’lerin kurulmasına yönelik önemli bir teşvik olmuştur. 2000- 2006 döneminde, Çin’in ülke dışına doğrudan yatırımları 6.9 kat, Rusya’nın ülke dışına doğrudan yatırımları 5.9 kat ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin ülke dışına doğrudan yatırımları ise 37 kat artmıştır.[3]
Ulusal Varlık Fonlarının Kaynakları:

Ulusal Varlık Fonlarına sahip olan ülkelerin bu fonları kurarken kullandıkları kaynaklar genelde dış ticaret fazlalıkları, finansal işlemlerden ve doğal kaynaklardan elde edilen kazançlardan oluşmaktadır. Söz konusu fonların sermaye kaynakları  emtia ve emtia dışı olarak ayrılmaktadır. Emtia kaynaklarına dayalı varlık fonlarının yapısı petrol, doğal gaz ve diğer doğal kaynakların ihracatından elde edilen kazançlardan oluşurken, emtia dışı kaynaklara dayalı kurulan varlık fonlarının yapısı ise tasarruflardan, özelleştirmelerden, cari işlem fazlasından ve döviz rezervlerinden oluşmaktadır.
Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Katar, Norveç ve Rusya gibi ülkeler dünyanın en büyük petrol kaynaklı fonlarına sahipken yüksek ihracat yoluyla önemli cari fazla oranla­rı yakalayan Çin, Hong Kong ve Singapur gibi ülkelerde de emtia dışı kaynaklardan elde edi­len fonlar bulunmaktadır. (kaynak eklenecek SETA nın kaynağı) Tablo 1.1 de gösterildiği gibi söz konusu ülkelerin kurmuş oldukları ulusal varlık fonlarının isimleri, sermayeleri ve kaynakları gösterilmiştir. 
2016 yılının mart ayı ile birlikte 7,5 trilyon dolarlık bir kapasite yakalayan ulusal varlık fonları ilerleyen süreçlerde daha da önem kazanması beklenmektedir. Dünyada yaklaşık 40’dan fazla ülkede 80’e yakın varlık fonu mevcuttur. Bu fonların coğrafi dağılımı ise doğal kaynak zengini Ortadoğu ve Orta Asya ile ihracat ve finansal işlemlerin merkez konumu olan Uzak Doğu  bölgesinde yoğunlaştığını görmekteyiz. 


ÜLKE
EGEMEN SERVET FONU ADI
VARLIKLAR
(USD)
BAŞLANGIÇ
MENŞEİ
NORVEÇ
Devlet Emeklilik Fonları- Global
998,93
1990
SIVI YAĞ
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Abu Dhabi Yatırım Otoritesi
828
1976
SIVI YAĞ
ÇİN
Çin Yatırım Ortaklığı
813,8
2007
SİGARA EMTİA
KUVEYT
Kuveyt Yatırım Otoritesi
524
1953
SIVI YAĞ
SUUDİ ARABİSTAN
SAMA Holdings
514
1952
SIVI YAĞ
HONG KONG
Hong Kong Parasal Otorite Yatırım Portföyü
456,6
1993
SİGARA EMTİA
SİNGAPUR
Singapur Yatırım Kurumu Hükümeti
359
1981
SİGARA EMTİA
KATAR
Katar Yatırım Otaritesi
320
2005
PETROL GAZI
İRAN
İran Ulusal Kalkınma Fonu
91
2011
PETROL GAZI
RUSYA
Ulusal Refah Fonu
72,7
2008
SIVI YAĞ
KAZAKİSTAN
Kazakistan Ulusal Fonu
64,7
2000
SIVI YAĞ
ABD- Alaska
Alaska Daimi Fonu
61,5
1976
SIVI YAĞ
ABD-Teksas
Teksas Daimi Okul Fonu
37,7
1854
PETROL VE DİĞER
AZERBAYCAN
Devlet Petrol Fonu
33,1
1999
SIVI YAĞ
YENİ ZELANDA
Yeni Zelanda Süper Kuruluş Vakfı
28,5
2003
SİGARA EMTİA
UMMAN
Devlet Rezerv Fonu
18
1980
PETROL GAZI
ŞİLİ
Sosyal ve Ekonomik İstikrar Fonu
14,7
2007
BAKIR

Kaynak: SWF Institute, https://www.swfinstitute.org/sovereign-wealth-fund-rankings/ (Erişim tarihi 21 Aralık 2017)
Genel olarak bakıldığında ulusal varlık fonları arasında ki sıralamada varlıkların büyüklüğü bakımından Norveç’e ait olan “Devlet Emeklilik Fonları-Global” fonunun ilk sırada yer aldığını görüyoruz (Tablo.1). Fonların mevcut menşeileri ise doğal kaynaklardan ve emtialardan oluşmaktadır. 

[1] Sovereign Wealth Fund İnstute (SWFI) https://www.swfinstitute.org/sovereign-wealth-fund/ Erişim Tarihi (04.12.2017)
[2] Günümüzde bireyler kendi şahsi yatırımlarını enerji-emtia mallarına yönelik yapabilmektedirler. Emtialar ticarete konu olabilecek her türlü mala denilmektedir. Emtia malları sanayi metalleri, değerli madenler, enerji kaynakları, hammaddeler, tarım ürünleri, orman ürünleri, kimyasallar vb olmak üzere geniş bir alanı içermektedir.
[3] David Marchick, Sovereign Wealth Funds and National Security, OECD/City of London Conference, March 31, 2008