14 Nisan 2016 Perşembe

TCMB BAŞKANI ATAMASI VE FAİZLERİN SEYRİ

 

Ülkemizin ekonomi alanında uzun zamandır beklenen ve merak konusu olan TCMB başkanlık değişimi sonunda karara bağlandı 19 Nisanda görevi sona eren TCMB Başkan'ı Erdem Başcının yerine gelecek isim belli oldu TCMB Başkan'ı yardımcılığını yürüten Murat Çetinkaya göreve layık görüldü. Reuters’ın bir hükümet yetkilisine dayandırdığı haberine göre ise Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise OECD nezdinde büyükelçi olarak atanacak. Tüm bu gelişmelerden sonra piyasalarda meydana gelen değişimler ve ileri ki dönemlerde nelerin oluşabileceğini şu şekilde sıralayalım 

ERDEM BAŞCININ SÖZLERİ 

Yapılan açıklamalar ile birlikte ilk kez konuşan Erdem Başçı şu açıklamaları yaptı Erdem Başçı Merkez Bankasına güvenin tam olmasını istedi bununla birlikte Başçı, "Enflasyonun yüzde 5 hedefine kalıcı bir şekilde indirilmesi için bütün kurumların çaba göstermesi önem taşıyor. Enflasyonla mücadele kolektif bir çaba gerektirmektedir. Merkez Bankası yeni araçlar ve yöntemler kullanarak enflasyonu kontrol altında tutmayı başardı. Enflasyonun yavaş da olsa bir düşüş trendinde olduğunu söyleyebiliriz" dedi. 

PİYASALARDA GERÇEKLEŞENLER 

TCMB Başkan'ın değişimi ile birlikte döviz kurlarında da değişimler gerçekleşti dolar 2,83 seviyesini görerek son zamanların en düşük seviyesinde kaldı özellikle kurun düşmesinde Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşekin yaptığı açıklamalar son derece etkili oldu. Mehmet Şimşek TCMB Başkan'ın kurum içerisinde olacağını söylemesi doları 2.83 seviyesinin altına çekti. Geçen haftalarda Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'ın TCMB'nin faiz oranlarını "radikal" şekilde düşürmesi gerektiğini söylemesi ve Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem'in de benzer açıklamaları Merkez Bankası üzerindeki siyasi baskının bir göstergesi olarak algılandı ve kuru baskı altında bırakmıştı. 

İleride neler olabilir:

Merkez Bankası Başkan'ı belirsizliğinin ortadan kalkması ile birlikte 2 ve 10 yıllık gösterge faizleri beş ayın en düşük seviyesine geriledi. 
Dünyadaki merkez bankalarının politikalarına baktığımız zaman çoğu merkez bankasının faiz düşürme trendine girdiğini görüyoruz özellikle ülkemizde ki faiz tartışmalarına baktığımız zaman siyasi kanat ile TCMB'nın faiz konusunda ortak bir karara varamadıklarını görmüştük şimdi özellikle Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'ın yaptığı açıklamalar ve yeni gelen Merkez Bankası Başkan'ı etkisiyle faizlerin düşürülmesi ile ilgili bir senaryo yazacak olursak karşımıza çıkması muhtemel gelişmeler şunlar olacaktır. Faizlerin düşmesi ile birlikte öncelikle bizden bir yabancı sermaye çıkışı olacaktır bu da sıcak paranın çıkışı demek ve döviz kurlarında meydana gelecek bir yükseliş demektir kısa vadede gerçekleşecek olanlar bu şekildedir bununla birlikte uzun vadeli eğer düşünürsek yerli yatırımcı açısından maliyet azalışı demek ve yatırımların artışı ve yatırımların artması ile üretim artışı ve ekonomik büyümeye katkı demektir. 

 Faizlerin FED kararları doğrultusunda uyum çerçevesinde düşündüğümüz zaman ise FED'in olası faiz artırımları sonucunda bu tekrar bir yabancı sermaye çıkışı demek olacaktır. Sadece Türkiye için değil tüm gelişmekte olan piyasalar için bu geçerli olacaktır ama FED'in sürekli faiz arttırma ile ilgili yıllarca yaptığı spekülasyon Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkeyi de önceden önlem almaya itmiştir. Faiz arttırımı durumunda ise ekonominin kuralları çerçevesinde yabancı sermayenin ülkemize yönelmesini beklesekte maalesef son zamanlarda ülkemizde ki terör olayları ve finans piyasalarında ki sığlık yabancı yatırımcının dikkat ettiği noktalar arasında ve bir de yabancı yatırımcının da çok ürkek olduğuna değinirsek faiz arttırmak çok mantıklı gelmemektedir. Ama FED'in ileride alacağı kararlarda hesapları bozabilir kısaca  oluşabilecek senaryolar tüm dünyada ki merkez bankalarının faiz indirimine gitmesi ve bu trende Türkiyenin de katılması muhtemeldir.