20 Şubat 2017 Pazartesi

EKONOMİK GÜNDEM VARLIK FONU

Türkiye ekonomisinin en güncel ve belki de son günlerde iktisat bilimcilerinin üzerinde yoğun çalışma yaptığı konu olan varlık fonu tartışmaları hala ilk günkü tazeliğini koruyor bizlerde bu güncel konu ile ilgili bir kaç kelam edelim dedik öncelikle bu varlık fonu nedir kimlerden oluşur Türkiye ve dünyadaki örnekleri nelerdir bunlardan bahsedelim 

Varlık fonunun tanımı değerli hocamız Mahfi Eğilmezin yorumu ile yapalım 
Ulusal Varlık Fonları, çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini arttırmayı hedefleyen,devletin sahipliği ve yönetimi altında çalışan fonlardır. 
Varlık fonları ile ilgili çalışmaların özellikle Avrupa'da son 10 yılda ciddi bir boyuta ulaştığını söyleyebiliriz. Özellikle bu ülkeler elde ettikleri gelir fazlalıklarını değerlendirmek için bu fonları kullanıyorlar Türkiye açısından baktığımız zaman ise bizdeki Varlık Fonu anlayışının daha yeni başladığını söyleyebiliriz Türkiye'de Varlık Fonu 50 milyon TL sermayeli bir anonim şirket olarak 26 Ağustos 2016 tarihinde kuruldu Türkiye'nin varlık fonundan beklentileri ise sermaye piyasalarının,finansal araçların çeşitliliğini ve finansal sistemin derinliğini arttırmak teminat gösterilen kamu kurumlarının gelirleri ile kaldıraç oranı doğrultusunda finansal kaynak sağlayıp çok daha fazla yatırım yapabilmek ve ileride yapılması planlanan mega projelere katkıda bulunabilmektir. 

Varlık fonunun bu derece gündeme gelmesinin en önemli nedeni ise alınan son kararlarla Türkiye'nin dev kuruluşları olan Ziraat Bankası,BOTAŞ,Milli Piyango, Borsa İstanbul, Halk Bankası gibi kurumlar Varlık Fonuna devredildi. Bu alınan kararla aslında yapılmak istenen bu büyük kuruluşların elde ettiği finans kaynaklarını teminat olarak göstermek ve kaldıraç oranı mantığı ile teminat gösterilen varlığın değerinden çok daha fazla finansal kaynak elde edilmek istenmesidir. Bu elde edilen finansal kaynaklarla da büyük projelerin alt yapısı oluşturulacak ve yatırım imkanları artacaktır. Tabi ki her projenin risk içeren bir tarafı vardır. Varlık fonunun da riskli tarafları vardır. Teminat gösterilerek elde edilen ve borç olarak alınan paralar eğer planlı bir şekilde kullanılmaz ise teminat gösterilen bu kuruluşları da etkileyebilir kuruma zarar verebilir . Ama dediğimiz gibi niyetlenen her bir projenin bir risk ihtimali vardır. Varlık fonuna yönelik yapılan bir diğer eleştirilen nokta ise denetim konusu ile alakalı Varlık fonuna devredilen bu kuruluşların Sayıştay denetiminden çıkması eleştirilen en önemli nokta oldu denetim konusu aslında Varlık fonunun en önemli konularından birisi ve denetim mekanizması Sayıştay'a göre çok daha üst düzeyde bunu söylememin nedeni ise Varlık fonuna devredilen her kuruluş artık uluslarası sermayenin, küresel ticaretin bir aktörü haline geldiği için bu kuruluşların denetimi daha üst bir seviyede olmaktadır. Başbakanlık tarafından belirlenen denetim komisyonunun denetimi ile birlikte bu kuruluşlar ayrıca Uluslararası Reyting kuruluşları, kredi derecelendirme kuruluşları ve birçok denetçi ile takip edilecektir. Bu doğrultuda Sayıştay'ın denetiminden çıkan bu kurumlar çok daha üst bir denetime tabi olmaktadırlar.  Varlık fonundan elde edilecek olan finansman kaynağının en akıllıca bir şekilde kullanılması ve yatırımların fayda maksimizasyonu üst seviyede olmalıdır. Özellikle varlık fonundan elde edilen kazanç, teminat olarak gösterilen kuruluşların (BOTAŞ,Ziraat,PTT, vb) geliştirilmesi için kullanılırsa bu Türkiye ekonomisi için muazzam bir kayda değer kazanç olacaktır. 

Sonuç olarak varlık fonunu sadece tek bir boyuttan ele almamak gerekir varlık fonunun getirileri ve riskleri ele alınmalı ve finansal derinlik arttırılmalıdır. Varlık fonuna yönelik yapılan acımasız yorumları dikkate almıyor bu yeni ekonomik hamlenin hayırlara vesile olmasını diliyorum 

Kızılelmaya Selam Olsun

Gürkan DANIK