2 Temmuz 2025 Çarşamba

Mukaddesata Dil Uzatan Kalemler ve Çürümüş Zihniyetler"

Günümüz dünyasında yeryüzü hızla değişiyor, gökyüzü başka sırlar fısıldıyor. Fakat bazı çirkin alışkanlıklar var ki, ne zamanla eskir ne de akılla terk edilir. En ihtişamlı devletlerden biri olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağrında, hâlâ bir milleti millet yapan inanca, mukaddesata, kültüre, örfe, ahlâka hayasızca saldıran bir güruh varlığını sürdürmekte.

Bu çürümüş zihniyet, yıllardır aynı bayat oyunu sahneye koymakta: Bir milletin en hassas değerlerine saldır, sonra geri çekil, ardından çıkan haklı tepkiyi bahane edip “bize saldırıyorlar” çığlığıyla kaosu köpürt. Bu bir eşkıya taktiğidir! Bu, düşmanın bile utanacağı bir alçaklıktır!

Son örnek Leman denilen karikatür paçavrasıdır. İki cihan güneşi, âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hazreti Muhammed’e yönelik hayasızca çirkinliklerini mizah diye pazarlamaya kalkıştılar. Neymiş, özgürlükmüş, hicivmiş! Ey gafiller, özgürlük ahlâksızlığın kılıfı değildir! Hiciv, fikrin kılıcıdır; alçaklığın değil!

Sorarım size: Bu milletin en değerli varlıklarını –inancını, mukaddesatını, tarihini, kültürünü– hedef alarak neyi başarmayı umuyorsunuz? Yeter artık! Başörtüsü üzerinden yıllarca yürütülen kirli tartışmalar yetmedi mi? Laikliğin gerçek anlamını bilmeden, inanç sahiplerine çemkiren cehaletiniz bu ülkeye yıllarını kaybettirmedi mi?

Dünya ateş çemberine dönmüşken, her gün binlerce mazlum gözyaşları içinde hayata tutunmaya çalışırken, sizin hâlâ milletin maneviyatını kaşımanız neyin kinidir? Türkiye'nin enerjisini, dikkatini, geleceğini çalmaya doyamadınız mı?

Oysa bize düşen; bilimde ilerlemek, teknolojide söz sahibi olmak, coğrafyamızın kaderini tayin eden gelişmelere odaklanmaktır. Ama siz hâlâ bu milletin sinir uçlarıyla oynuyor, kutsalına saldırıyor, sonra da mağduru oynuyorsunuz.

Kalem… Allah’ın ilk yarattığı şey. O kalem ki, arş-ı âlâya ilk olarak “La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah” yazdı. İşte o kalemin değeriyle yazanlar, insanlığa ışık olur. Ama günümüzde kalem değil, şahsiyet satılmakta. Kalemi şeytanî niyetlerle oynatanlar, bu milletin ne inancını anlayabilir ne de kıyamete kadar sönmeyecek olan imanını silebilir.

Biliniz ki bu milletin kutsalı sizin çizgilerinizle sınırlanmaz. Bu milletin inancı, sizin kalem oyunlarınızla sarsılmaz. Bu topraklarda peygambere dil uzatmak, mukaddesata kin kusmak özgürlük değil; açık bir vatan hainliğidir. Bu değerlerin mizahı da, şakası da, “eleştirisi” de olmaz! Çünkü bu değerler milletin omurgasıdır. Omurga kırılırsa, millet düşer.

Biz düşmeyeceğiz. Biz susmayacağız. Çünkü bu topraklar üzerinde ameliyat yapmak isteyenlere karşı her birimiz bir neferiz. Ve unutulmasın:

Kalemle savaş açanlara karşı, kalemle siper kazmaya devam edeceğiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder